1. Buda Kalesi’nde Kahve İçerek Şehir Manzarasının Keyfini Çıkarın

Budapeşte’nin tarihi dokusunu hissetmek istiyorsanız, Buda Kalesi’ne mutlaka çıkın. Balikci Tabyasinda’dan Budapeşte’nin muhteşem manzarasına hayran kalacaksınız. Özellikle gün batımında bu atmosfer romantik bir masala dönüşüyor.

Veronika’nın Tavsiyesi: Yanınıza kahvenizi alın, oturup acele etmeden bu eşsiz manzaranın tadını çıkarın. Sevgililer için unutulmaz bir anı olacak! Bir başka önerim, Ruszwurm Pastaneye uğrayıp kahve ve taze poğaça (Macarcasi: pogacsa) alıp manzarayı seyrederken bu lezzetlerin tadını çıkarmaları. Eğer yer bulabilirseniz, ünlü Krémes tatlısını mutlaka deneyin.

Ruswurm Pastanesinin özelligi nedir?

1827’de Schwabl Ferenc adında bir pastacı tarafından açılan bu mekan, o zamandan beri kesintisiz olarak hizmet vermeye devam ediyor. Burası gösterişli olmaktan çok daha samimi bir atmosfere sahip, köklü bir pastane. Koruma altına alınan mobilya ve ekipmanlar, ülkenin en önemli pastacılık toplulukları arasında değerlendirilebilir. 1849 ve 1944 yıllarındaki kuşatmalarda binanın ciddi hasar görmesine rağmen, bu mobilya ve ekipmanlar mucizevi bir şekilde hayatta kalmıştır. 

2. Tuna Nehri’nde Akşam Tekne Turu

Tuna Nehri’ni görmeden Budapeşte’den dönmek olmaz. Şehri gece ışıklarıyla süslenmiş haliyle görmek için 1 saatlik tekne turuna mutlaka katılın. Zincir Köprü, Parlamento Binası ve Buda Kalesi’nin ışıklandırmaları eşliğinde unutulmaz bir saat sizi bekliyor.

Veronika’nın Tavsiyesi: Bazı teknelerde Türkçe anlatım da mevcut. Rezervasyon için benimle WhatsApp üzerinden iletişime geçebilirsiniz. 

3. Ruin Bar’larda Sosyalleşin

Budapeşte’ye gelip de ruin barlara gitmemek olmaz!

Ruin bar nedir?

Eski, terk edilmiş binaların sanatla ve yaratıcılıkla dönüştürülmesiyle ortaya çıkan, hem tarihi hem de modern bir atmosfere sahip eğlence mekanlarıdır.

En popülerlerinden biri Szimpla Kert. İçeride hem yerel içeceklerin tadına bakabilir hem de kendinizi şehrin bohem ruhuna bırakabilirsiniz. Öğleden sonra daha sakin olan bu mekanlar, akşamları çok kalabalık oluyor, bazen giriş için sıra beklemek gerekebiliyor.

Tavsiyelerim: Szimpla Kert, Instant veya Füge Udvar.

4. Tarihi Bir Kafede Melange Kahvesi İçin!

Budapeşte’nin ünlü tarihi kafelerinden birine uğrayıp Melange kahvesi deneyin.

Melange Kahvesi nedir?

“Melange” kelimesi Fransızca kökenlidir ve “karışım” veya “çeşitli” anlamına gelir, bu da içeceğin katmanlı yapısına atıfta bulunur. Geleneksel Viyana melange kahvesi (Wiener melange) büyük bir bardakta yarı yarıya espresso ve buharda ısıtılmış, köpürtülmüş süt içerir. Melange hazırlanırken, bir miktar espresso daha büyük bir fincana dökülür ve ardından sıcak süt ve süt köpüğü eklenir. Üzerine genellikle süsleme olarak biraz kakao tozu veya tarçın serpilir. Melange, İtalyan cappuccino’suna benzer, ancak süt oranı genellikle daha yüksektir ve tadı daha yumuşaktır, çünkü süt kahvenin yoğunluğunu daha fazla bastırır.

Neden Viyanalı? Viyana melange adının kökeni, bu kahvenin ilk kez Viyana kahvehanelerinde, 1700’lü yıllarda, bu oranlarla yapılmaya başlanmasına dayanır. Melange, Viyana usulü kavrulmuş kahve çekirdeklerinden yapılır; bu, İtalyan kavurmasından biraz daha yumuşaktır. Viyana kavurması için en iyi temel arabica çekirdeğidir, çünkü kavurma işlemi sırasında çekirdekler karamelleşmeye başlar. Bu işlemle yapılan kahve “Viyana siyahı” olarak adlandırılır ve bu da melange’ın temelidir.

Ama Macaristan’daki Melange Kahvesi nasil?

Genellikle, eğer Macaristan’da melange isterseniz, şeker yerine bal bulunan ve ayrı, güzel katmanlardan oluşan, latte macchiato’ya benzer bir içecek alırsınız.

Fakat gercek melange’ın bal ile hiçbir ilgisi yoktur, eğer Viyana’da bulunursanız, sevdiğiniz ballı, kafeinli içecekle karşılaşmazsınız. Gerçekten nasıl yapılır ve orijinaline ne konur? Yukarıdaki örnekte de görüldüğü gibi, her kafe kendi tarzında yapar.

Veronika’nın Tavsiyesi: Művész Kávéházı veya Central Cafe bu deneyim için harika seçimler. Tarihi atmosferi ve leziz kahveleriyle size unutulmaz bir mola sunacak.

5. Özel Bir Chimney Cake Deneyin (Kürtőskalács)

Budapeşte sokaklarında gezerken mis gibi kokular eşliğinde karşılaşacağınız Chimney Cake, orijinal haliyle sade olarak servis edilir ve genellikle vanilya, tarçın veya kakao ile kaplanır.


Veronika’nın Tavsiyesi: En lezzetli Chimney Cake için rotanızı Édes Mackó’ya çevirin. Kahramanlar Meydanı’na yakın olan bu mekan, reçelli, cevizli ve glutensiz gibi birçok farklı seçenek sunuyor. Özellikle kayısı reçelli-cevizli ya da erik reçelli-tarçınlı olanları denemelisiniz!

Daha fazla bilgi için:
Instagram – Édes Mackó
Vitéz Kürtőskalács Ürünleri

+1. Sabah Erken Kalkıp Şehrin Uyanışını Seyredin

Budapeşte, İstanbul gibi büyük şehirlerden çok daha sakin bir yer. Şehri bir de sabahın erken saatlerinde görmek isteyenler için müthiş bir önerim var! Saat 6-7 gibi kalkıp Zincir Köprü üzerinden karşıya yürüyün. O sakinlikte şehrin gerçek güzelliğini göreceksiniz.

Veronika’nın Tavsiyesi: Yürüyüşün ardından Artizan Péksége (Hold Utca) adlı fırına uğrayıp kahve alın veya orada bir kahvaltı yapın. Vanilyalı orman meyveli çörek ya da kakuleli çörek, ortasinda vanilya kreması üzerinde çilekli ahududulu sos ile yapılıyor.

Daha fazlası için:
Instagram – Artizan Péksége

Bonus: Türkçe Rehber Eşliğinde Keşif

Budapeşte’nin bu eşsiz deneyimlerini, Türkçe bilen rehber Veronika Samu eşliğinde daha da özel hale getirebilirsiniz. Yerel hikayeleri, gizli rotaları ve tarihi detaylarıyla, Budapeşte sizin için unutulmaz bir yolculuğa dönüşecek!
Beni tanımak ve birlikte gezmek için iletişime geçin. 😊

TEL:+36 70 425 7855 veya veronika@veronikasamu.com

Share This